26 Şubat 2013 Salı

Zümrüd-ü Anka

Resimlerine baktım tekrar tekrar...

Kalbimin baskısına dayanamadı gözlerim sıktı suyunu.

Kollarım sırılsıklam, dudaklarımda yaşlarımın tuzu.

Sokaklara bakıyorum dalgın dalgın,

Dolunay vuruyordu yüzüme ittim elimle git başkasını aydınlat dercesine,

Benim Güneş'im de, Ay'ım da var, git olmayanlara ulaş.

2 kelimenin ağırlığı kalbe fazla geliyor bir süre sonra özlem ağır basıyor.

Haddimden fazla özlüyorum seni, Kalbimin büyüklüğünden fazla.

Seni sarıyorum ruhuma sonra yakıyorum en derininden keyifle çekiyorum içime

Yanıyorum, yanmak yetmiyor ki

Kül, Kül dökülüyorum sana beni anla diye, inan diye.

İnan ki küllerimden doğabileyim Zümrüd-ü Anka misali.

İnan ki geleyim yollarındaki tüm engelleri aşıp senin kapına

Ellerimi açmaya yüzüm olsun Rab'bime.


Ve ellefe beyne kulubihim,lev enfakte ma fil erdi cemiam ma ellefte beyne kulubihim ve lakinnellahe ellefe beynehum innehu azizun hakîm.

(Ve kalblerinin arasını sevgi ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların kalblerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını sevgi ile birleştirdi. Çünkü Allah her şeye galibdir, hükmünde hikmet sahibidir.) 

Kalpleri birbirine ısındıran ancak Allah'tır.

Ondan her daim duam Allah'ım Seni Bana Nasip etsin.


Nefesimi Sayıyorum Papatyam

Sensiz geçenlerin hesabını soruyorum kendime

Gün Gün Seviyorum Seni

Yeni açmış bir gül gibi, Yeni doğan güneş gibi, alışveriş merkezinde kaybolmuş çocuk misali korkarak, sığınarak Rab'bime.

Bul beni Papatyam, Sakla kendine ki kimseler çalamasın Bizi.

Sadece Biz olsun Dünya.

Sadece Biz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder