11 Şubat 2013 Pazartesi

İyi ki olduk..

Sevgiliye mektup tarzında oldu. Benim hoşuma gitti bilmiyorum bakalım..

Biraz başa sarmak istedim bu sefer papatyam. Seni sabırla beklediğim zamanlara saralım. Bir kalbin 4 kere attığı zamanlara, sofraya 1 fazladan tabak koyulduğu zamanlara, yokluğunda varlığının tadını aldığım zamanlara sarıyorum satırlarımı.

Nasıl tanıdım, nasıl gördüm, nasıl buldum bunları geçiyorum. Anlatmadım, anlatmayacağım anlaştık bu konuda. Tamamen kaderim beni sana yönlendirdi bunu biliyorsun. Senin için bir günlüğüm vardı okuduğun zaman ne hale gelmiştin. Ben yokken, daha tanımadan mı bu kadar demiştin. Sen yokken ne hallerdeydim papatyam. Sen geldin bide şimdiyi düşün. Bir de geleceğimize ait bir yazım vardı. Bak seni üzersem bil ki üzmek istediğimden değildir yapmam ama olduysa aklımı başıma getirmek senin görevin sen de koyverme demiştim. Daha niceleri.. Senin için sakladığım şal mesela.. Taktığın vakit ne hale girdim bilemezsin. Onca zaman dolabımda olan şey tam olması gereken yeri bulmuştu. Sen beni çok mutlu ettin papatyam. Yokken de mutluydum çünkü bir şey itiyordu beni senin varlığına sen itiyordun belki bilmiyorum. Hayatına bir saklambaç gibi girdim dahil oldum tanıdım tanıttım ve şimdi hayat bizim oldu. İlk kızdığın zamanları da hatırlıyorum. Aklın karışmıştı toplaması da bana kalmıştı. Sonra ben dağıttım sen topladın beni. Tencere olduk kapak olduk kısaca birbirimize. Kötü günler diye bir şey yoktur günü iyi ve ya kötü yapan içinde ki olaylardır demiştik. Her olay da biz var isek hiç bir gün kötü olamaz demiştik. O günden sonra dönüp arkama bakıyorum ve her günüm mükemmel geçti. Teşekkür ediyorum. İyi ki olduk papatyam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder