30 Mart 2013 Cumartesi

Adına "Aşk" denilir Aşık "Ah" diye okur.

1 saate yakın zamandır kafa patlatıyorum böyle bir günü böyle bir anı nasıl anlatabilirim diye harflere basıp silmekten yorulmuş bir biçimde yazıyorum. Hatamız olursa Affola..

Kendimi anlatmaktan aciz, derdimi anlatmaya yetersiz haldeyim. Hani bir rüya görürsünüz de anlatmak istersiniz ama kimse anlamaz ya ya da bir deneyi başarmış ama kaydetmeyi unutmuş bir bilim adamı gibi hissediyorum. Evet yaptım desem de çevrem de onaylayacak kimsem yok. Bir insan özlediğini nasıl belli eder ki, sevdiğini, üzüldüğünü belki. Nasıl benim yüzüm gülerken karşımda ki insan beni anlasın diye bekleyebilirim ama derdimin En güzel yerden geldiğini bilerek Nasıl suratımı asabilirim. Derdi verene sırtını dayayan insan dermanı da farkına varmadan bulur. Sen "Bismillah" de çık yola cevabın da aradığın da karşına sen farkına varmadan çıkar. Bazen de farkına vardığın da o senden kaçar arada kız kulesi hatıran olur..

İçim içime sığmıyor sevincimi anlatamıyorum sadece sırıtıyorum bütün gün. Sanki bir ömür susuz beklemiş ve dilime bir damla su değmiş gibi. Bir his ki tüm hüznü parçalayıp atar nefesini paylaştığın için bile mutlu olursun, bir his ki yaradılışa dayanır. Bir his ki Nefs-i Emmare'ye diz çöktürür. Adına "Aşk" denilir Aşık "Ah" diye okur.

 Papatyaları kıskandıran Zarafetinde,
Narin adımlarında ezilen çiçek olmak isterim.
Duruşumu yıkan gözlerinde,
Bir bakışında buhar olmak isterim.

Senin her kaçıp gidişlerinde,
Dönüp baktığın Yar olmak isterim.
Her yeni heyecanında
Hevesle atıp duran kalp olmak isterim.

İsterim ki dünyayı boş vereyim,
Seninle Cenneti yaşamak isterim
Her Vakit huzur bulduğun
Namazında duan olmak isterim.

Bir seferlik çektiğim,
Havam ol isterim.
Hiç bırakmadan seni,
Son nefesim ol isterim.

Huzurlu bir uykuya doğru giderken Rüyalarda Buluşmak dileğiyle.. O Sandal..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder