23 Haziran 2013 Pazar

Bu da Nargile "İçin"

Nargile ayrı bir hikayedir her içene göre.
Öyle herkeste ben içiyorum diyemez hani.
Sevdirmez kendisini kimine ya da kimi içer sırf şekil diye.
Gerçek içenlerden bahsedeyim mesela
Derdini fokurdatanlardır onlar.
Her nefeste aslında dumanı değil hüznünü çıkartır dışarıya
Bu öyle bir hüzündür ki
Kömürü alevlendirir,
Tütünün bile taa içini yakar.
Kimileri vardır yanık sever deriz.
Derdi daha ilk içişinde yakar nargileyi
Diğer içenlere tad vermez, iter.
Yani dert sahibini tanır nargile.
Sever rahatlatmayı hüznü bileni.
Öyle sigara gibi boşa hamallıkta değildir.
Güne göre değişir, kişiye göre.
Portakal istersin bazen zevk için,
Çarpsın dersin, unutayım biraz şeftali istersin.
Üzüm istersin şerbet olsun ağzım, gülsün biraz yüzüm.
Böğürtlen istersin anmak için sevdiğini canını verdiğini.
Öyle bir an gelir ki nargile de yapamaz görevini
Anason elma istersin.
Saatlerce çekersin her çekişte en başa dönersin.
Kimi derdin 1 saat sürer kimisi 10 saat.
Sen üflersin derdini o havaya karışır gider.
Ta ki hesabi alabilir miyim diyene kadar,
Ta ki derdini havaya katana kadar,
Ta ki aroma zihnine karışana kadar
Dumanını katarsın havaya, çayını yudumlar anarsın ne var ne yoksa.
Haydi gel gidelim bu gece de biz dert atmaya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder