19 Kasım 2013 Salı

Mesela yani

Sonunda indi uçağım. Uçmaktan korkmuyorum da kavuşmadan uçup gitmekten korkuyorum. Çok büyük bir havaalanı olmasa da yavaş yavaş yürümekteyim. Özlemek ne kadar yorucuysa da kavuşacak olmanın verdiği hissi de yavaş yavaş tatmak istiyorum. O'nu kollarıma alacak olmanın verdiği huzur var üzerimde. Kokusuna, sesine, bakışına kavuşacağımı bilmek içimi kıpır kıpır ediyor. Öyle bir özlem içindeyim ki ne ben yandım böyle daha önce ne de yanabilirim. O'ndan uzakta sürgündeyim sanki. Kalbim bir kuş ve O'nun kafesine bir ömür boyunca tutsak olmak istiyor. Sürgünümü bitirmek, rahat ve huzurlu bir yaşamla bu dünya denilen serüveni sona erdirmek istiyorum.

20 dk lık bir otobüs yolculuğunun ardından trene atladım saat oldu 10 nerede kalacağımı düşünüyorum. Buluruz bir şekilde yolunu. Direkt O'nun bulunduğu yere gitmek istiyorum. Yakınında bir kenara kıvrılıp uyumak. Rüzgarda O'nu koklayıp aşkla dolu rüyalara dalmak. İnternetim çalışmadığından daha iletişime geçemedik. İndiğimi biliyor ama ne zaman geleceğimi bilmiyor. Alkmaar'a geldim sonunda. Saat 11.40'da indim. Yorgun sayılmam ama gecenin verdiği mayhoşluk var. Kalacak bir yer de buldum bunlar sır tabii ki. Bu gecelik iyi gecelerimi diliyorum sevgili.

Sabah erkenden kalkıp tanıdıklarla görüştüm. Bir kaç yeri görmem gerekiyor diyerek otobüse atladığım gibi sevdiceğimin yanına uçtum. Yolda kendimi tutamıyorum heyecandan bağırmak istiyorum. O'nu görmek, sarmak, kokusuna bulanmak istiyorum. 10 dakika saatler gibi geldi bütün yol boyunca. Beni ilk oturduğumuz yerde beklediğini söyledi. Tipim biraz kayık aslında ama O beni böyle sevdi nasıl olsa:)

Uzaktan gördüm O'nu yanına yaklaşıyorum. Yaklaşıyorum. Yaklaşıyorum. Gerisi bize kalsın diyor Mutlu Sonlar diliyorum. Bizimkisi ömürlük, Allah herkese nasip etsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder